Gastrit, mide mukozasında meydana gelen ve kaçınılmaz olarak sindirim sorunlarına yol açan iltihabi süreçlere verilen isimdir. Kişi, yiyecekleri kötü bir şekilde sindirmeye başlar, bunun sonucunda sağlığı bozulur, halsizlik ve uyuşukluk ortaya çıkar. İstatistiklere göre, ülkemizde yaşayanların yaklaşık yarısı, bir dereceye kadar ağrılı gastrit semptomları yaşamaktadır.
Gastrit için diyet
Birçok insan şunu merak ediyor: Gastrit için hangi diyeti izlemelisiniz? Doğru beslenme mide-bağırsak hastalıklarının tedavisinin önemli bir parçası olduğundan bu çok önemli bir sorudur. Gastritiniz varsa her zaman hafif bir diyet uygulamalısınız ve sağlığınız düzelirse normal beslenme alışkanlıklarına ancak yavaş yavaş dönebilirsiniz. Bazı durumlarda doktorlar gastrit için kişisel bir diyet önermektedir.
Gastritte enzimatik eksikliğin geliştiğini de unutmamak gerekir, bu nedenle bazı durumlarda sindirimi iyileştirmek için bir diyetle birlikte Micrazim gibi enzim preparatlarını kullanmaya değer.
İki tür gastrit vardır: akut ve kronik. Farklı insanlarda bu formlara hem yüksek hem de düşük derecelerde mide asiditesi eşlik edebilir. Akut gastrit aşağıdaki tiplerdendir:
- fibrinöz (bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasıyla ağırlaşır);
- nezle (midenin dış zarının bütünlüğünün ihlali ile birlikte);
- balgamlı (mide duvarlarında cerahatli inflamatuar süreçlere neden olur);
- aşındırıcı (zehirlenmenin yan etkilerinden biri).
Kronik hastalık ise aşağıdaki şekillerde ortaya çıkar:
- yüzeysel;
- hipertrofik;
- polipoz;
- bakteriyel;
- granülomatöz;
- otoimmün.
Kronik gastritin başka bir şekli, büyük miktarlarda sistematik alkol alımı nedeniyle mide duvarları hasar gören kişiler için tipiktir.
Gastrit rahatsızlıklarında diyetin temel ilkeleri
Gastrit için uygun bir diyetin semptomların başarılı bir şekilde üstesinden gelmenin anahtarı olduğunu unutmayın. Mide suyunuzun asitliği artarsa, aktivitesini azaltmaya yardımcı olacak yiyecekler yemelisiniz. Üç kurala uyun:
- Mekanik prensip. Kaba lif içeren yiyeceklerden kaçının. Bu tür ürünler arasında soğan bitkileri, damarlı et ve kepek bulunur. Ayrıca yağda pişirilen yemekler kesinlikle yasaktır.
- Kimyasal prensip. Mide salgısını artırabilecek yiyeceklerden kaçının. Bu listede alkol, maden suyu, narenciye (onlardan elde edilen meyve suları dahil), kahve, siyah ekmek, lahana ve zengin et suyu bulunur.
- Termal prensip. Çok yüksek veya çok düşük sıcaklıktaki yiyecekleri yemeyin. Yemek borusunu tahriş ederler ve diğer şeylerin yanı sıra soğuk yiyecekler midede normalden daha uzun süre kalır.
Gastritiniz varsa hangi yiyecekleri yiyebilirsiniz?
Diyetinize yağsız et (tavşan gibi) ekleyin. Ördek, kuzu ve kazlara izin verilmez, ancak tavuk yalnızca derisi olmadan yenebilir.
Kabul edilebilir diğer yiyecek ve yemekler şunlardır:
- Nehir balığı;
- Deniz ürünleri;
- yumurta akı omleti;
- yulaf ezmesi ve karabuğday lapası;
- süt;
- kabak, kabak, domates, havuç, çeşitli yeşillikler;
- yüksek şeker içeriğine sahip meyveler;
- haşlanmış ve püre haline getirilmiş meyveler.
Diyette neler eksik olmalı?
Helicobacter pylori bakterisinin neden olduğu gastrit teşhisi konulduysa, kendinize bir diyet yazmanız önerilmez. Gastrit tedavisinin tutarlı ve etkili olması için bir gastroenterolog veya beslenme uzmanına danıştığınızdan emin olun.
Bu hastalıkta menü şunları içermemelidir:
- Taze pişmiş ürünler, özellikle çavdar ekmeği ve puf hamur işleri. Bunun yerine beyaz ekmek, sade kurabiye ve turtalar yemek daha iyidir.
- Mantar çorbası, lahana çorbası ve pancar çorbası dahil zengin et suyuna sahip çorbalar. Bu tür yemekler, patates, lahana, havuç ve soğan içeren hafif sebze çorbalarıyla değiştirilmelidir.
- Füme yemeklerin yanı sıra yağlı ve damarlı etler. Bunun yerine haşlanmış veya buharda pişirilmiş etlerden (pirzola, köfte) yapılan yemekleri yemek daha iyidir. İzin verilen et türleri tavuk ve kuzu etidir.
- Haşlanmış yumurta ve kızarmış omlet. Yumuşak haşlanmış yumurta ve buharda pişirilmiş omletlerle değiştirilmelidirler.
- Her türlü tuzlu ve baharatlı yemekler, marinatlar, çikolata, gazlı içecekler, kahve ve kvas.
- Alkol.
Yüksek asitlik için diyet
Bu tür gastritte, sağlığınızı kötüleştirebileceği için meyve ve sebzeleri aşırı tüketmemelisiniz. Ancak bu ürünleri menüden tamamen çıkarmamalısınız. Mide asidi üretimini uyarabilecek gıdalardan kaçının ve asit azaltıcı gıdaları tercih edin. Doğru beslenerek kilo almaktansa biraz kilo verme olasılığınız daha yüksektir. Aşağıda izin verilen ve yasaklanan ürünleri gösteren bir tablo bulunmaktadır:
| Sebzeler: havuç, kabak, patates, pancar. Hafif sebze salataları. Domates: olgun, doğranmış. Kabuğu olmayan salatalıklar. | Yeşillik. |
| Meyveler: asitsiz, olgun, kabuksuz (muz, armut, elma). Meyveleri çiğ değil, pişmiş olarak yemek en iyisidir. Karpuzlar ve kavunlar - çok sınırlı miktarlarda. | Kızartılmış patates, salamura yiyecekler, lahana turşusu. |
| Süt (inek veya keçiden), krema, yoğurt. Taze süzme peynir. | Ekşi krema, kefir, sert peynir. |
| Diyet et suyu ile çorba. | Zengin et suyunda lahana çorbası ve pancar çorbası. |
| Makarna | Baklagiller |
| Haşlanmış tavuk veya tavşan eti, yağsız nehir balığı. | Füme etler, balıklar ve yağ içeriği yüksek etler, konserve yiyecekler. |
| Yulaf ezmesi ve karabuğday | Kurutulmuş meyveler |
| Yumuşak haşlanmış yumurta. | Çikolata |
| Krakerler, beyaz ekmek (birkaç gündür bekletilmiş), kuru bisküviler. | Haşlanmış yumurta, kızarmış omlet. |
| Zayıf çay ve kahve, süt ilaveli kakao. | Çavdar ve taze pişmiş ekmek. Pastalar, krema dolgulu şekerleme ürünleri. |
Düşük asitli diyet
Bu gibi durumlarda önceki durumdan farklı şekilde yemek yemeniz gerekir. Mide salgısını artıran yiyecekler yemelisiniz. Aşağıdaki tablo remisyona uygun yemekleri göstermektedir. Midenizde şiddetli ağrı varsa, mide dokusunu tahriş eden yemekleri menüden çıkarmanız gerekir.
Sebzeler: fırında patates, domates, yeşillik, havuç, pancar, kabak, turşu.
Gastrit için diyet - genel öneriler
Gastritli hastalar, pişirme işleminde kullanılan baharatları menüden çıkarmalıdır. Taze otlarla (maydanoz, dereotu, kereviz) yemeğin tadını iyileştirebilirsiniz. Yeşiller ayrıca diyetinize vitamin eklemenize de yardımcı olacaktır: Yediğiniz yemeklerin çoğunu ince doğranmış yeşilliklerle tatlandırmaya çalışın.
Küçük öğünler yemelisiniz ancak atıştırmalardan kaçınmalısınız; Böylece mide besinleri sindirmekte zorluk çekmez. Yemeğinizi iyice çiğneyin ve yavaş yiyin. Aceleyle yenen yiyecekler sağlığınızı kötüleştirebilir ve gastriti ağırlaştırabilir. Yiyeceklerinizi kolayca sindirilebilir bir macun haline gelinceye kadar çiğneyin.
Doğru ve dengeli beslenmenin gastrit tedavisinin anahtarı olduğunu unutmayın. Tedavi sırasında sıkı bir diyet uygulayan birçok hasta, bu diyetin 4 hafta içinde bu hastalıkla ilişkili tüm semptom ve ağrıları başarıyla atlatmalarına yardımcı olduğunu söylüyor.
Önemli: Kullanmadan önce talimatları okuyun veya doktorunuza danışın.
Mide gastriti için ne yenir?
Çocuklarda ve yetişkinlerde gastrit ve mide ülseri ile ilgili istatistikler her geçen gün artmaktadır. Bu aynı zamanda sindirim sisteminin diğer inflamatuar hastalıkları için de geçerlidir. Hastalar yaşam kalitelerini etkileyen sürekli ağrı yaşarlar. Kapsamlı bir tanı koymak ve lezyonun kaynağını belirlemek için bir gastroenterologla zamanında iletişime geçmek gerekir. Yeterli ve zamanında tedavi ile komplikasyon riski azalır. Sadece ilaç almak değil, aynı zamanda doktorunuz ve beslenme uzmanınızın gözetiminde doğru beslenmeyi oluşturmak da önemlidir. Bu önleme ve tedavinin temelidir.
Gastritin özellikleri
Gastrit, mide zarının kronik inflamatuar bir durumudur ve ağrıya, iştah kaybına ve diğer semptomlara yol açar. Sindirim sisteminin tüm patolojilerinden çoğu hasta bu hastalıktan muzdariptir.
Birçok kişi gastritin zamanında teşhis edilmesinin önemini hafife alıyor ve bunu tedavi gerektirmeyen küçük bir sapma olarak görüyor. Hastalığın herhangi bir zarar vermeyeceğini, tedaviye gerek kalmadan yavaş yavaş kendi kendine geçeceğini düşünüyorlar. Ancak tedavi yöntemleri ve diyet zamanında uygulanmazsa, patoloji yavaş yavaş mide ve duodenumun peptik ülserine ve malign dönüşüme dönüşebilir.
Etiyolojik faktörler
Midenin inflamatuar patolojilerinin gelişiminin temelinin Helicobacter pylori olduğuna göre birçok çalışma yapılmış, istatistikler toplanmıştır. Bu, mide ve duodenumun duvarlarına saldıran bir bakteridir. Çoğu insan yalnızca bakterinin taşıyıcılarıdır, ancak olumsuz faktörlerin etkisi altında aktif olarak çoğalmaya başlar ve patolojiye neden olur. Zamanla mukoza zarının atipik hücrelerinin gelişmesine yol açabilen ve bu da malign dejenerasyona neden olabilecek Helicobacter pylori'dir.
Doktorlar mide iltihabına neden olabilecek ana zararlı faktörleri belirlediler:
- Kalitesiz yiyecekler yemek. Yağlı, kızartılmış, baharatlı, tütsülenmiş ve aşırı tuzlu yiyecekleri içerir. Bu tür yiyecekler midenin duvarlarını agresif bir şekilde etkileyerek iltihaplanma sürecine neden olur. Hasar nedeniyle Helicobacter pylori aktif olarak çoğalmaya başlar.
- Kurenie. Sigara içme sırasındaki nikotin ve duman solunum yollarına ve sindirim sistemine yayılır. Mukoza zarlarını olumsuz etkiler, tahrişe ve iltihaplanmanın artmasına neden olur.
- Çok miktarda alkol içmek. Bunun, gastrointestinal sistem de dahil olmak üzere vücudun herhangi bir dokusu üzerinde toksik etkisi vardır. Enflamasyonun oluşmasına veya yoğunlaşmasına yol açar.
- Stres. Büyük fiziksel ve psiko-duygusal stres. Bu faktörler aktif kortizol üretimine neden olur. Hidroklorik asit salınımının artmasına yol açar. Bolus yiyecek olmadığında mide duvarlarına etki ederse hasar meydana gelir.
Hasta aynı anda birden fazla faktörden etkileniyorsa hastalık daha hızlı gelişir.
Klinik işaretler
Erken aşamalarda hasta ve doktor görsel belirtileri fark etmeyebilir. Ne kadar çok hasar meydana gelirse, iltihaplanma süreci o kadar aktif olarak gelişir. Bu nedenle zamanla aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:
- stres, yeme, açlık ile ağırlaşan epigastrik bölgede ağrı;
- mide bulantısı, gıda alımından bağımsız olarak ortaya çıkan kusma;
- kabızlık, ishal.
Bir hastanın gastroenterolojik patolojiye sahip olup olmadığını belirlemek için kullanılabilecek işaretler vardır.Bir kişide 4'ten fazla semptom görülüyorsa bir gastroenterologla iletişime geçilmesi önerilir:
- epigastrik ağrının sık görülmesi;
- karnın ortasında noktasal ağrı;
- göğüste ağrılı yanma hissi;
- sık sık geğirme;
- kabızlık, ishal;
- ara sıra mide bulantısı;
- sebepsiz yere kusma;
- yakın akrabalarda herhangi bir gastroenterolojik hastalığın varlığı;
- kötü alışkanlıkların varlığı (sigara içmek, sık sık alkol içmek, aşırı yeme);
- sıkı bir diyetin periyodik kullanımı.
Belirtiler geçici bozukluklarda veya diğer akut, kronik hastalıklarda mevcut olabileceğinden tanıyı bağımsız olarak belirlemek imkansızdır. Gelişen lezyona göre konservatif veya radikal tedavi önerecek bir doktor tarafından muayene ve teşhis yapılması önemlidir.
Diyet
Diyet 2 doktor tarafından reçete edilir:
- gastroenterolog;
- beslenme uzmanı.
Kaliteli tedavi sağlamak için bu doktorların birlikte çalışması daha iyidir.Ancak öncelikle aşağıdaki faktörleri belirlemek için muayene ve teşhis testlerine tabi tutulurlar:
- mukoza zarında hasar derecesi;
- lezyonun gastrointestinal sistemin farklı bölgelerine yayılma derecesi;
- yenilginin nedenleri.
Tam bilgi toplandıktan sonra bir beslenme rejimi hazırlanır. Bu, gastrointestinal sistem üzerindeki yükü azaltan temel tedavi yöntemlerinden biridir.Midenin inflamatuar patolojilerinin gelişimi için 2 diyet vardır:
- yüksek asitli;
- düşük asitli.
Seçilen diyet türü ne olursa olsun, gastroenterolog size hastalık sırasında doğru beslenmenin temel ilkelerini hatırlatmalıdır.
- Ayrılma. Hastanın 1 günde tüketmesi gereken ürünlerin toplam hacmi belirlenir. Öğünleri gün boyunca eşit olarak dağıtacak şekilde 6 parçaya bölünmüştür. Yani hastanın 3 saatte bir yemek yemesi gerekir. Bu faktörler midenin durumunu olumsuz etkilediğinden aşırı yememeli veya aç kalmamalısınız. Bir porsiyon yiyecek yaklaşık olarak iki avuç içi hacmindedir.
- Çiğneme. Tüketilen besinler, enzim içeren tükürüğün etkisi altında ağız boşluğunda sindirilmeye başlar. Bu nedenle her parçanın uzun süre çiğnenmesi önemlidir.
- Yemekten sonra dinlenme. Sindirim sürecinin engellenmeden başlaması için 30 dakika oturup yatmanız gerekir.
- Sıcaklık. Enflamatuar bir süreç şüphesi varsa, sıcak yemek yiyin. Aşırı sıcak veya soğuk olmamalıdır.
- Su modu. Sabit bir su-elektrolit dengesini korumak ve dehidrasyonun gelişmesini önlemek için günde en az 2 litre su içirin. Gün boyunca azar azar su için.
- Zorunlu protein alımı. Proteinler vücudun inşa edildiği temeldir. Onlar sayesinde gastrit sonrası hasarlı dokular daha hızlı iyileşir.
- Aşırı sert yiyecekler yemenin yasaklanması. Mukoza zarının etkilenen yapısına zarar verebilecek parçalar içermemelidir.
- Doğru pişirme. Haşlanır, buharda pişirilir, pişirilir. Kızartmak veya tütsülemek yasaktır.
- Alkol tüketiminin yasaklanması, kafein, enerji içecekleri, soda.
- Vitamin konsantrasyonlarının korunması. Normalse metabolizma ve metabolizma iyileşir, sinir sistemi ve sindirim sistemi güçlenir. Yeterli besin yoksa multivitamin preparatları kullanılır.
Bu kuralların uygulanması tedavi sırasında mideye binen yükü azaltır.
Yüksek asitli meyveler
Normal veya yüksek asitliğin eşlik ettiği gastrit özel beslenme gerektirir. Yiyeceklerin sıcaklığını izlemek gerekir: sıcaklığı 40-50 ⁰C'nin üzerinde olan yiyeceklerin tüketilmesi tavsiye edilmez. Meyveler püre haline getirilmiş, buharda pişirilmiş, haşlanmış, fırınlanmış veya haşlanmış olarak veya püre, köpük, jöle, jöle veya komposto halinde tüketilebilir. Organik asit içeriği yüksek meyvelerin (nar, turunçgiller, taze kayısı), olgunlaşmamış veya ekşi meyvelerin tüketilmesi önerilmez. Alevlenme sırasında tüm meyveler yalnızca püre halinde kullanılmalıdır. Zamanın geri kalanında kullanmak daha iyidir:
- tatlı elma çeşitleri;
- avokado.
Düşük asitli meyveler
Asitliğin azaldığı gastritin tam tersi için doktorlar diğer meyveleri önermektedir:
- turunçgiller - kötü huylu hücrelerin oluşumunu önler, asitliği normal tutar;
- nar ve suyu mide mukozasının yenilenmesine yardımcı olur;
- şeftali - mide suyu üretimini teşvik eder, ancak yalnızca meyveye alerjisi olmayan hastalar tarafından yenilebilir.
Dikkat! Herhangi bir gastrointestinal patoloji için mideye aşırı yüklenmemek ve doktor tarafından reçete edilen diyete uymak önemlidir.
Yüksek asitli gastrit için diyet
Bir hastada bu tür mide iltihabı gelişirse aşağıdaki süreçler oluşur:
- aşırı hidroklorik asit üretimi;
- hidroklorik asitin asitliğinde artış.
Normalde hidroklorik asidin mide içeriğini parçalaması amaçlanır. Ancak vücudun kendi dokularına zarar vermemesi için belli sınırlar içerisinde olması gerekir.PH'ı artarsa mide duvarlarında tahriş başlar ve bu da birbirini takip eden aşamalara yol açar:
- iltihaplanma;
- erozyon;
- ülser;
- perforasyon.
Gastrit farklı yaşlarda gelişebilir. Zarar verici bir faktöre uzun süre maruz kalmak, inflamatuar bir sürecin gelişmesi için yeterlidir. Mide suyunun asitliği artarsa bu göstergeleri azaltan belli bir diyet uygulamanız gerekir.
Dikkat! Birçok hasta antiasit almanın mide suyunun asitliğini azalttığını biliyor. Ancak bu ilaçları kendi başınıza almanız yasaktır. Kontrendikasyonları ve yan etkileri vardır.
Diyet yaparken başarının gerçekleşmesi için belirli kurallara uymak önemlidir.
- Mide duvarlarına zarar veren veya daha da kötüleştiren yiyeceklerden kaçınmak. Bu, lif ve katı elementler içeren bir besindir. Örneğin tahıllar, çörekler, kepek, lifli et. Tüm yiyecekler mümkün olduğunca yumuşak ve kolayca sindirilebilir olmalıdır.
- Hidroklorik asit asitliğinin artmasına neden olan yiyecek ve içeceklerin reddedilmesi. Örneğin turunçgiller, konserve yiyecekler, kahve, alkol, soda.
- Yiyecekleri sıcak sıcaklıkta yemek. Kaynar su, sıcak sıvı veya yiyecek tüketmeyin. Soğuk yiyecekler de kabul edilemez. Optimum sınırlar 25-35 derecedir.
Hastanın gastriti ciddi şekilde şiddetlenmişse ve dayanılmaz ağrıya neden oluyorsa derhal sıkı bir diyete başlamak gerekir. Bu, iltihaplanma sürecini önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olacak ve dokuların iyileşmesine olanak sağlayacaktır. Zaten 3. günde kişi rahatlayacak. Ancak bu ancak doktor tarafından reçete edilen ilaçların ek kullanımıyla mümkündür.
Sıkı bir diyet reçete ederken aşağıdaki yiyecekler ve yemekler tavsiye edilir:
- yumuşak yulaf lapası (örneğin yulaf ezmesi) ile değiştirilebilen krakerli az yağlı tavuk veya sebze suyu;
- sütlü makarna çorbası (sert makarnaya izin verilir);
- kremasız, tuzsuz haşlanmış genç patatesler;
- Yüksek konsantrasyonda laktozun ortaya çıkması nedeniyle gastrointestinal sistem üzerinde artan bir yüke neden olmamak için yağ içeriği azaltılmış süt.
Şiddetli alevlenme ve akut ağrı varsa, her ürün yavaş yavaş küçük porsiyonlar halinde eklenir. Bu, sindirim sisteminin buna alışmasını sağlayacak ve olumsuz reaksiyonlara neden olmayacaktır. Ancak yiyecek mide bulantısına veya ağrının artmasına neden oluyorsa, onu başka yiyecek türleriyle değiştirmek daha iyidir.
Akut dönem geçer geçmez diyete devam edilir.Aşağıdaki ürün ve yemek türleri ile genişletilmiştir:
- haşlanmış, pişmiş yumurtalar, yüksek konsantrasyonda protein içerirler (yağ miktarını sınırlamak için sarısı çıkarılabilir);
- pişirilebilen, haşlanabilen, buharda pişirilebilen yağsız tavuk, tavşan, sığır eti eti (pişirmeden önce derisini çıkarın);
- sindirim sistemi ve sinir sistemi üzerinde faydalı etkisi olan büyük miktarda omega-3 içeren balık ve deniz ürünleri;
- önce kaynatılması gereken süt;
- tahıl eklenmiş çorbalar (irmik dışında herhangi bir tahıla izin verilir);
- mevsimine göre mağazada satılan sebzeler;
- Gastrointestinal sistemde stres yaratmaması ancak mideyi boş bırakmaması için ana öğünler arasında tüketilmesi önerilen meyveler;
- kaliteli sosisler;
- zeytin, ayçiçek yağı;
- doğal kıyma ve ince bir hamur tabakasından evde hazırlanan köfte ve benzeri ürünler;
- Çok miktarda mikro element ve vitamin içerdiğinden karaciğerin en olumlu etkiye sahip olduğu sakatat;
- yumuşak peynirler;
- bal, zayıf çay, bitkisel kaynatma, kurutulmuş meyve kompostosu.
Aşağıdaki ürün türlerinin sınırlı olması gerekir:
- unlu mamuller, kekler, taze hamur işleri;
- şekerler, çikolata;
- Süt Ürünleri.
Bu besinlerin tümü mide asiditesini artırır. Karbonhidratlar sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü olumsuz etkileyerek güçlü asitliğe neden olur. Bu, Helicobacter pylori'nin çoğalması için uygun bir ortamdır. Ek olarak, kullanımı sırasında aktif olarak hidroklorik asit üretildiği için sakız çiğnemeyi reddediyorlar. Çok fazla varsa asit gastriti şiddetlenecektir. Bu erozyon ve ülser oluşumuna yol açabilir.
Düşük asitli gastrit için diyet
Midenin bu tip inflamatuar süreci ile hidroklorik asit konsantrasyonu ve asitliği azalır. Bu nedenle yiyecekler zayıf bir şekilde sindirilir, büyük yiyecek parçaları bağırsaklara girer ve bu da üzerinde ağır bir yük oluşmasına neden olur. Bu, sindirim sisteminin tüm durumunu olumsuz yönde etkiler. Tipik olarak 40 yaş ve üzeri kişiler bu tür gastritten muzdariptir.
Patoloji zamanında tedavi edilmezse ve diyet uygulanmazsa aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkar:
- mide mukozasının atrofik durumu;
- dokuların incelmesi;
- paryetal hücre fonksiyonunda azalma.
Düşük asitli gastrit, tedavisi zor olan en tehlikeli hastalıklardan biridir. Bu nedenle kanser öncesi bir durum gelişmeden tedaviye erken bir aşamada başlamak önemlidir.
Patolojiyi düzeltmek için midede hidroklorik asit üretimini uyaracak yiyecekler tüketmeniz gerekir. Yiyecek bolusunun işlenmesi için asitliğini de artırmanız gerekir.
Dikkat! Aynı anda asitliği arttırmak ve gastrointestinal sisteme baskı yapmamak gerekir. Bu nedenle asitliği artırsa da yağlı, baharatlı, kızartılmış, tütsülenmiş yiyecekler, fast food ve alkol tüketimi yasaktır.
Hastalık durumunda, gastroenterologlar belirli beslenme ilkelerine uymayı tavsiye eder:
- yemekten önce 200 ml hafif karbonatlı maden suyu içirin;
- Yiyecekleri iyice çiğneyin, her parçayı yavaş yavaş tüketin; tüm öğün en az 30 dakika sürer;
- Öğün aralarında asitliği artıran meyvelerin tüketilmesi tavsiye edilir, stres yaratmamak için önceden pişirebilirsiniz.
Hipoasit gastritin gelişmesiyle birlikte aşağıdaki yiyecek veya yemek türlerini tüketmek gerekir:
- yağsız et türleri - tavuk, hindi, tavşan, genç dana eti;
- kaba lif yapısına sahip olmayan her türlü meyve ve sebze (turunçgiller, beyaz lahana ve karnabahar önerilir);
- sebze ve et suları;
- tatlılar ve unlu mamuller şeklinde az miktarda karbonhidrat;
- her türlü fermente süt ürünü;
- konserve yiyecekler;
- bitkisel kaynatma, çay, meyve ve meyve kompostosu.
Süt, herhangi bir biçimde mide suyunun asitliğini azalttığından diyet hazırlarken tüketilmesi yasaktır.
Gastrit toplumdaki en yaygın sindirim sorunlarından biridir. Hastalık her yaştaki hastayı etkileyebilir. Önleme kurallarını kullanırsanız önlenebilir. Ancak patoloji zaten gelişmişse, komplikasyonların gelişmesini önlemek için zamanında tanı koymak ve tedaviye başlamak önemlidir. Terapinin temelinde doğru ve kaliteli beslenme, yaşam tarzının iyileştirilmesi ve kötü alışkanlıklardan kaçınma yer alır. Diyet, hasarın derecesine ve mide suyunun asitliğine bağlı olarak her hasta için ayrı ayrı seçilir.